Şirince
Aydın’dan yola çıkıp Selçuk – Kuşadası – Çeşme tarafına gidip, oralardan birinde almayı planladık. Yol üzerinde daha önce çeşitli vesilelerle adını duyduğumuz Şirince yön levhasını görünce, hemen o yola sapıp epeyi virajlı ve rampalı yoldan yukarı köye doğru tırmanarak ulaştık.
Ara sokaklarında dolaştıkça yerel yapıların tipik örneklerini de görme fırsatımız oldu.
Bazı evler pansiyon ya da otel haline çevrilmişti. Baktıklarımızın çoğunda yer yokluğundan diğerlerinde de ücretlerinin yüksekliğinden konaklamamız olmadı. Konaklama olarak kulanılan evlerin çoğu eski yapıların elden geçirilmesi ile yenilenmiş, bir kısmında banyo ve tuvalet ortak, bir kısmında odaların küçüklüğünden ki ancak bir büyük ya da iki küçük yatak ancak sığdırılmıştı, çoğunda da havalandırma olmaması bu nedenler arasındaydı.
Çarşı diye adlandırabileceğimiz alanlarda da küçük şirin lokantalar ile satış yerleri vardı. Lokantalarda ücretle makul yani birçok yere göre düşüktü. Satış yerlerinde hediyelik eşyaların yanında yerel üretim olan şarapları sergileniyordu.
Film ve slaytları için:
Şirince
19 Ekim 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Merhaba,
Selçuk ve Şirince, tarihi ve doğal güzellikleriyle ülkemizin en güzel yerlerinden biridir. Şirinceye gittiğinizde mutlaka 2-3 gün bir pansiyonda kalmalısınız. Sabahları erken kalkıp köydeki hayatın uyanışını seyretmek gercekten çok keyif veriyor insana. Köyde küçük ama yöresel yemeklerin sunulduğu lokantalara da uğramalısınız. Köyün çevresini saran yamaçlarda gezinmek ve güzellikleri kuşbakışı seyretmek de ayrı bir zevk!. Köyden ayrılışınızda birkaç değişik şarap almayı da unutmayın!. Resimler ve anlatı için teşekkürler. Tekrar gitmiş gibi oldum. :))
Sevgiler.
Yorum Gönder